Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne İş Olsa Yaparım Abi...

Resim
Konniçiva canlar!  Malumunuz okulum başladığı için bu aralar buralara pek uğramıyorum. Tabii tek sebep okul değil... Bu da beni bugünkü konumuza getiriyor :)  Japonya'da çalışmak!  Japonya'da çalışmakla ilgili birkaç fiks soru duydum şimdiye kadar. "Japonca bilmek şart mı?", "Maaşlar ne durumda?", "Aşırı çalışıyorlarmış öyle mi?", "Sen ne iş yapıyorsun?", "Yabancıları işe alıyorlar mı?" Mantıklı bir sırayla cevaplamaya çalışayım. Kime göre neye göre mantıklı tabii, orası ayrı konu.  Yabancıları işe alıyorlar mı?  Deli misin? Tabii ki de alıyorlar! Özellikle şu dönemlerde Japonya kalifiye genç nüfus krizi yaşadığı ve yurt dışı ile giderek daha fazla iş yaptığı için şirketlerin büyük bir kısmı yabancı çalışanlara yönelmiş durumda. Sadece şirketler değil, mağazalar, restoranlar, okullar ve diğer bir sürü yer de iyi derecede İngilizce ve diğer dilleri konuşabilen insanların peşine düşmüş durumda. İşimize geliyo...

Hayvan Kafeleri ve Çılgın Mutluluk!

Resim
Herkese merhaba!  Yaklaşık bir haftadır ortalıkta yoktum; ama bu süre içinde buraya yazacak bir sürü şey biriktirdim. Bunlardan bir tanesini yazmak için hiç bekleyemeyeceğime karar verdim, o yüzden eve girdiğim tam da şu an yazmaya başlıyorum :)  Japonya'da ne yenir ne içilir, yemekler güzel midir, midemizi bozar mıyız, cırcır olur muyuz, aç kalır mıyız sorularına cevap, dertlerinize derman olacak bir yazıyı ilerleyen günlerde zaten yazacağım. Ama Japonya'da bir başka kafe türü var ki... eğer benim gibi siz de hayvanları aşırı seviyorsanız, bu kafelere gittiğinizde karnınızı doyurmayı veya kahve falan içmeyi aklınıza bile getirmezsiniz: Hayvan kafeleri!!  Beni tanıyanlarınızın da bildiği gibi hayvanlara ve özellikle de tavşanlara aşırı, hatta obsesiflik derecesinde düşkünlüğüm vardır. Burada kedi, tavşan ve baykuş kafelerinin sayısı epey fazla ve ben de çok uzun zamandır bu kafelerden birine gitmek için kafayı yiyordum.  Bugün Shibuya'da bir arkadaşı...

Bu Da Böyle Bir Anımdı...

Resim
Herkese selamlar!  Bugün yazacaklarım biraz "sevgili günlük," tadında olabilir, eğlencelik olarak okunmasını tavsiye ediyorum.  16 Eylül akşamı Japonya'ya döndüm; neredeyse kendi ağırlığımdaki iki bavul ve bir de minik el bagajıyla birlikte. Evim hava alanına biraz uzak olduğu ve o bavulları tren istasyonlarında oradan oraya sürükleyemeyeceğim için, iki tanesini alandaki bir kargo servisine, ertesi gün evime teslim edilmek üzere bıraktım. Not 1: eğer Japonya'ya kocaman bavullarla geliyorsanız ve gideceğiniz yere kadar ağır işçi gibi taşımak istemiyorsanız, terminallerdeki kargo şirketlerine bırakıp aynı gün içinde veya belirlediğiniz bir tarihte kalacağınız yere teslim edilmesini isteyebilirsiniz. Mis!  Ev sahibim, saat 22:00'dan sonra gelip evi açamayacağını söylediği için geceyi bir otelde geçirmem gerekiyordu (biliyorum, Türkiye'de olsa iki eli kanda olan adam bile gelir yardım ederdi; ama sırf başka bir ülke diye her şeyin mükemmel olmasını be...

Yeni Ev, Yeni Düzen

Resim
Selamlar millet! Dün yazdığım yazının bu kadar ilgi görmesini hiç beklemiyordum; okuyan ve mesaj atan herkese çok teşekkürler! Bu işi elimden geldiği kadar iyi bir şekilde yürütmeye çalışacağım; tökezlediğim yerde eleştirmekten çekinmeyin :) Bugün bana yine sıkça sorulan sorulardan birini kısaca cevaplamaya karar verdim. Uçağa bindik, ülkeye geldik ve tabii ki kalacak yerimizi ayarlamamız gerekiyor. Herkesin de sürekli konuştuğu gibi, Japonya çok pahalı bir ülke! Hem katılıyorum, hem katılmıyorum. Japonya'ya ilk geldiğinizde, başlangıç aşaması için en iyi seçeneğiniz "guest house" denen evlerden birinde bir oda tutmaktır genelde. He, çok hoşunuza giderse hayatınızın kalanını da guest house'da geçirebilirsiniz; bir sürü Japon bile bunu yapıyor. Nedir guest house? Basitçe şöyle anlatayım: kendinize ait bir odanız olur; mutfak, banyo ve oturma odası ortak kullanılır, kimi evin gerçekten saçma sapan kuralları vardır (bazılarında gece eve en geç 23:00'...

Ben Kimim? Japonya'ya Neden Geldim? Nasıl Geldim?

Resim
Herkese Merhaba!  Şu an buradaysanız, muhtemelen sosyal medya hesaplarımdan beni takip ediyor ve kim olduğumu az çok biliyorsunuz. Yine bilmeyenler olabilir diye düşünerek ufak bir özet geçeyim. Tam adım Naz Iraz Demir - epey kafiyeli evet :) 29 yaşındayım, 30'a yaklaşmak konusunda panik yapmalı mıyım henüz karar veremiyorum; ama içinde bulunduğum yaşta olduğumu pek de hissetmediğimden şimdilik rahat takılıyorum :)İşim, bilgisayar oyunları ve esporla alakalı olduğu için, büyüdüğümü pek de fark etmiyorum - ki böylesi çok daha iyi! Tecrübeli bir blogger mıyım? Kesinlikle hayır; belki büyüyünce olurum. Şimdilik, sadece aklıma ne geliyorsa onu yazan, sıradan bir insan olarak devam edeceğim.  Tanışma kısmını fazla uzatmadan birinci soruya gelelim. Japonya'ya neden geldim?  Bu kararı aldığımdan beri "Neden Amerika veya Avrupa değil? Neden Japonya?" sorusuyla sürekli karşılaşıyorum. Türkiye'den neden ayrıldığımı açıklama kısmına çok fazla girmeyeceğim; hepimizin...