Harajuku!


Konniçiva millet!
 


Geri döndüm! Epeydir burada yaşamaya başladığım zamanlarda hiç aklımın ucundan geçmeyecek bir stalker problemiyle uğraştığımdan, ne zaman yazmaya niyetlensem bir şeyler çıktı :) Stalker konusunu ve Japonya'nın stalker sorununu daha sonra ayrı bir postta yazacağım zaten; zira o konu biraz uzun ve sıkıntılı.  Ama buranın da manyağı var, merak etmeyin:) 


Geçtiğimiz hafta Türkiye'den, zamanında birlikte voleybol oynadığımız bir arkadaşım Tokyo'ya geldi (Derya'cım selam! :) Gezme tozma derken, Tokyo'da en sevdiğim yer olan Harajuku'dan, Harajuku'nun manyak modasından ve kültüründen hiç bahsetmemiş olduğumu fark edip kendimi kınadım. O zaman manyak manyak modalarla ve sokak kültürüyle ilgilenen arkadaşları şöyle aşağıya alalım. 

Nedir Harajuku? Neresidir?

Harajuku, Tokyo'nun moda merkezi kabul edilen semti. Ama bu moda öyle bildiğimiz Gucci, Prada, Chanel falan modası değil... Düpedüz sokak modası! Hem de öyle yeni piyasaya çıkmış bir şey de değil; taaa savaş sonrası zamanlara dayanan bir geçmişi var. Ancak şimdilerin Harajuku'sunu iki yakaya ayırmayı tercih ediyorum ben: Takeshita yakası ve Omotesando yakası. 

Takeshita Sokağı, sağlı sollu çılgın mağazaların olduğu uzun bir sokak ve Harajuku modasına dair ne ararsanız zibilyon çeşidi mevcut. Omotesando ise bizim Bağdat Caddesi'nin, biraz daha Paris'in Champs-Elysees'ine kaçmış hali; bütün ünlü markaların ve pahalı restoranların toplaştığı yer. Ama genel olarak Harajuku modası dendiğinde olay Takeshita'dır; eyyyy Omotesando sen kimsin ya!!




Harajuku Modası Ne Ola Ki?
Harajuku'da kendine özgü adları olan birbirinden farklı pek çok moda "akımı" var. Birkaçını aşağıya örnekleriyle bırakıyorum. Size uyanı var mıdır bilemem; ama çıkarsa haberim olsun :) 

Cosplayciler
Bizde cosplay dediğin etkinlikte yapılır :) Burada etkinliğe hiç gerek yok, zira bazı ablalar ve abiler sürekli olarak genellikle anime karakterlerinin cosplayleriyle sokaklarda geziniyor. İzlemesi eğlenceli olsa da bu kısım bana gelmez. 


Lolita
Heh, bu benim en gıcık olduğum model! Genellikle pembe ve krem rengi ağırlıklı lolita tipi kıyafetler giyip, ciyak ciyak ve tiz seslerle konuşan, otaku bir Japon değilseniz ilk 30 saniyede ayarınızı tavan yaptıran tiplerdir. Gerçi lolitanın da punk lolita, gotik lolita vb. gibi çeşitleri var ama; onlar da bana ters :D
Gyaru
İngilizce "girl" kelimesinden türetilmiş bir isim. Bu stili uygulayan kızlar genellikle aşırı çocuksu kıyafetler giyer, aksesuarları cafcaflı ve abartılıdır (manikürleri ve makyajları da öyle). Sokakta bir tanesinin yanından geçseniz gök kuşağı yutmuş gibi olursunuz, midenize oturur, Allah esirgesindir. 


Ganguro
Allah muhafazalardan bir tanesiyle daha karşınızdayım. Hani suratına bildiğin portakal rengi fondöten sürüp, dudaklarını da bembeyaz oluncaya kadar açık renk ruja boğan kızı hatırladın mı lise 1'den falan? Heh, o kızı burada da buldum ben! Buradaki adı Ganguro sadece. Bir de bunların bir üst modeli var, suratlar turuncu değil kahverengi, onlara da Yamanba diyoruz... diyelim ama görmeyelim...
Visual Kei 
Kapanışı tahammül edebildiğim, hatta normal dozlarda tutulduğunda hoşuma bile giden bir tarzla yaparsam en azından benim için daha iyi olur. Visual kei tamamen androjen bir imaja yönelik, yani hem kadın hem de erkeğe hitap eden bir durum. Saçlar ve makyajlar abartılı; ama kıyafetler de bir o kadar sert :) Bazılarına çok ama çok yakışıyor ayrıca. Visual kei aynı zamanda bir müzik türü ve en büyük temsilcilerinden bir tanesi de benim çok sevdiğim X Japan grubu - özellikle Born To be Free, Kurenai ve Jade parçalarını dinlemenizi tavsiye ederim... he bir de Endless Rain. 












İyi De Ne Gerek Var? 
Japon toplumu çocukluktan itibaren kafalarda olup biteni dışa vurmamak üstüne uzmanlaşıyor ve hatta çoğu zaman da baskılanıyor. Bu arkadaşlar "eeeh yetti be!" diyen kesim :) Bir çeşit mesaj verme veya dışa vurma derdindeler kısacası. Ben olsam sırf mesaj vereceğim diye günümün 4 saatini imaj yapmaya harcamam o ayrı konu ama harcayana da karışmam. Keza Harajuku'ya her gittiğimde sokaktaki binaların birinin ikinci katındaki ufak barın balkonunda oturup aşağıdan geçenleri seyretmek eğlenceli oluyor. 

Benden bugünlük bu kadar :) Seversiniz sevmezsiniz, "ay salak bunlar ayol" dersiniz onu bilemem; ama yolunuz Tokyo'ya düşerse Harajuku'ya uğramadan geçmeyin derim. Yarın başka başka şeylerle buraya dönmeye çalışacağım; ne kadar başarılı olurum bilinmez; ama azimliyim. 

Başka postlarda görüşürüz!


Yorumlar

  1. Mori de ekleyeseydin. O çok güzel <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aaa dogru soyluyorsun onu ben nasil atlamisim! Onu da bir dahaki postlara yerlestiririm :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Japon Kızlarla Neden Anlaşamıyorum?

Host Derken...?

Japonya'daki Türkler