Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Japonya'daki Türkler

Resim
Konniçiva millet!  Keyifler yerinde mi? İyi, iyi. Biz de burada bu yılın 21. tayfununu geçirdik; kısmetse yarın öbür gün de 22.sini bekliyoruz...  Hoş beş iyi güzel... Gelelim bugün yazacağım konuya... Malumunuz, birkaç gün önce çalışma vizemi yenilemek için göçmen bürosuna gittim. Burada yaşayan yabancı uyruklu biriyseniz, ilk 10 yıl boyunca hemen hemen her yıl, en az iki kere ziyaret etmeniz ve ömrünüzü törpülemeniz gereken bir yer Shinagawa Göçmen Bürosu.  Ben de bu seneki çilemi çekmek için bir iki gün önce gittim. Normalde Japonya'da Türklerle çok fazla karşılaşmıyorum - merkezi semtlerdeki Türk restoranlarının önünden geçtiğim zamanlar hariç. Ancak göçmen bürosuna gittiğimde durum biraz daha farklı tabii ki...  Nereden başlasam tam olarak bilemiyorum; o yüzden özelden başlayıp genele doğru gidelim ve konuyu kapatalım diyorum.  İki senedir toplamda 5 kez göçmen bürosuna gittim. Çok üzülerek söylüyorum ki; hiçbir gidişimde düzgün Türkçe ...

Manga Nasıl Piyasaya Çıkıyor?

Resim
Konniçiva millet!  Yeni konu buldum, yaşasın! Gerçi uzun zamandır bu konuyla ilgili yazmak istiyordum ama detaylı bir şey olduğundan buna ayıracak zamanım şimdiye kadar olmamıştı. İçinizde (orijinal dilinde veya çeviriden olması fark etmez) manga okumayı sevenler varsa bu yazı muhtemelen ilginizi çekecektir.  Bugünkü yazım, manganın en baştan itibaren nasıl hazırlandığı ve sonrasında hayatta kalmasının nelere bağlı olduğuyla ilgili. Hazırsak başlayalım mı? :) Bildiğimiz çizgi romanların Japon versiyonu olan manganın birçok türü var. Şimdilik o konuya girmeyeceğim ama ilerleyen postlarda, ilginizi çekerse onları da yazarım. Çizgi romanlardan farklı olarak sağdan sola doğru okunan mangaları Japonya'da her yaştan insanın elinde görebilirsiniz. Trende, 70'li yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim yaşlı bir adamla, aynı manganın farklı ciltlerini okuyorduk mesela :) Amca da durumu fark edince bana çarpık çarpık sırıtmıştı, çok tatlıydı :D Mangaların çizerlerine "mangaka...

Japon Kızlarla Neden Anlaşamıyorum?

Resim
Konniçiva millet!  Bak bu sefer arayı fazla açmadan yazıyorum; gurur duyuyorum kendimle o yüzden bozmayın, rica ediyorum :) Bugün Japonya'yla ilgili bilgi vermeceden ziyade, kendi şahsi şeysimden bahsedeceğim birazcık.  Buraya taşınacağım zaman, karşı cinse mensup, Asya sevici arkadaşlarımdan bazıları "oooo artık bize Japon kız arkadaşlarından birilerini ayarlarsın," diye epey heyecan yapmışlardı; ama buraya gelmeden önce duruma az biraz uyanmış olduğum için arkadaşlarıma pek umut vermemiştim; azminden ödün vermeyenler de oldu tabii o ayrı konu, takdir ediyorum.  Taşındığım ilk günden beri Japon kızlarla arkadaş olmak gibi bir yanılgıya asla kapılmadım; çok yakın olduğum birkaç hatun kişi haricinde bu konudaki istikrarımı da (kendi isteğim dahilinde :) devam ettiriyorum. Şimdi gelelim sebeplerine: Beni tanıyanlarınız az çok bilir ki; ciyak ciyak konuşan, gülen, tepki gösteren kızlardan asla haz etmem. Hatta terslerim, laf sokarım ve mümkün mertebe öteye itelerim. Ani...

Taşındık!

Resim
Konniçiva millet!  Bak yine iki gün içinde yazmayı planlıyorum dedim, bir haftayı geçti! Ama bu sefer gerçekten geçerli bir sebebim var! Taşındım!  Yaklaşık bir aydır Ojikamiya'daki evimden, erkek arkadaşım Eiji'nin Shin-Nakano'daki evine ufak ufak eşya taşıyordum. En sonunda bir arkadaşımızla birlikte araba kiralayıp her şeyi yeni eve getirmeyi başardık! Yihhu! Bu da beni bugün yazacağım konuya getiriyor. Japonya'da ev taşımak!  Ev taşımak dünyanın en zahmetli, en yorucu, en Allah'ın cezası işlerinden biri! Hele de bu işi benim gibi, nemin %94, sıcaklığın 37 derece olduğu bir yerde sabahtan akşama kadar yapıyorsanız. Japonya'nın yazı gerçekten çok pis. Haziran ayı, 30 günün 25'i yağmur yağar. Temmuz-Ağustos çılgın sıcaktır, nemden yapış yapış olur, evden Adriana Lima gibi çıkar Yıldız Tilbe gibi dönersiniz (alınmaca gücenmece yok!). Dolayısıyla Japonya'da genelde kimse yaz aylarında taşınmayı tercih etmez - bu da taşıma şirketlerinin fiyatl...